İlk Yayın: 3 Ocak 2025 – Güncelleme: 3 Ocak 2025 10:53
ÇUKUROVA’NIN DEĞERLERİ: FERDİ TAYFUR
Türk müziği ve sinemasında derin izler bırakan, milyonların gönlünde taht kuran bir isim: Ferdi Tayfur. Çukurova’nın bereketli topraklarından doğup gelen bu büyük sanatçı, yaşam öyküsüyle mücadele, yokluk ve azmin simgesi olmuştur. Gelin, Ferdi Tayfur’un çocukluğundan müzikteki büyük başarısına uzanan hikâyesini adım adım inceleyelim.
Adana’dan Doğan Bir Efsane
Ferdi Tayfur, 1945 yılında Adana’nın Hürriyet Mahallesi’nde tek gözlü bir kerpiç evde doğdu. Babası “Beyköylü Cumali” ve annesi Şerife Hanım, Tarsus’un Verimli (Badras) köyünden Adana’ya göç etmiş bir ailenin fertleriydi. Ferdi Tayfur, adını, doğmadan önce kaybettikleri ağabeyleri Tayfur’dan aldı. Babası henüz 29 yaşında bir cinayete kurban gidince, Ferdi Tayfur için zorluklarla dolu bir yaşam başladı.
Ailesinin geçimini sağlamak için küçük yaşta çalışmaya başlayan Ferdi Tayfur, 10 yaşından itibaren Adana’nın Ceyhan ilçesindeki Güney Sanayi Fabrikası’na ait Mısırlı çiftliğinde traktör şoförlüğü yaptı. Çocuk yaşında çalışmaya başlaması onun hem fiziksel hem de ruhsal olarak erken olgunlaşmasına neden oldu. Daha sonra yakın arkadaşı Bayram Koşak’ın anlatımıyla öğrendiğimiz üzere, çiftlikte çalışırken müzikle ilgilenmeye başladı. Hatta birçok bestesini traktör kullanırken düşündüğü söylenir.
Müziğe İlk Adımlar
Ferdi Tayfur’un müzik tutkusu, ailesi ve çevresindekiler tarafından fark edilmişti. Ağabeyi Sermet’in müzik tutkusu ve plakçılık işi, Ferdi’nin İstanbul’a ilk adımını atmasını sağladı. 17 yaşında ağabeyiyle birlikte İstanbul’a giden Ferdi Tayfur, o dönemde çocuk sanatçılara olan ilgi azlığı nedeniyle kendini ispatlayamadı ve Adana’ya geri döndü. Ancak, içindeki müzik aşkı hiç sönmedi.
1968 yılında ikinci kez İstanbul’a gitti ve Seda Plak adına iki plak doldurdu. Ancak bu plaklar da fazla ilgi görmedi. Hayal kırıklığıyla tekrar Adana’ya dönen Ferdi Tayfur, ailesinin geçimi için çiftlikte çalışmaya devam etti.
Kader Değişiyor: Büyük Çıkış
1974 yılında “Kaderimsin” şarkısıyla adını duyuran Ferdi Tayfur, kısa sürede büyük bir hayran kitlesine ulaştı. 1975 yılında Elenor Plak ile yaptığı “Bırak Şu Gurbeti”, “Yadeller”, “Çeşme” gibi şarkılarla arabesk müziğin en sevilen isimlerinden biri haline geldi. “Çeşme” şarkısı ve filmiyle sinema dünyasına da adım attı.
Ferdi Tayfur ve Sinema
1976’da çektiği “Çeşme” filmiyle başlayan sinema kariyerinde, 30’dan fazla filmde rol aldı. Bu filmlerle hem arabesk müziğin hem de Ferdi Tayfur’un hikâyesi geniş kitlelere ulaştı. Sadece oyunculuk değil, yönetmenlik de yaptı. Özellikle “Haram Oldu” ve “Ya Benimsin Ya Toprağın” gibi filmler, onun sinema kariyerinde öne çıkan yapımlar arasında yer aldı.
Ferdi Tayfur’un Şiirsel Dünyası
Ferdi Tayfur’un eserlerinin çoğunun güftesi, kız kardeşi Neriman Hanım tarafından yazıldı. Şarkı sözlerindeki derinlik, Ferdi Tayfur’un yaşanmışlıklarını, acılarını ve hayata dair gözlemlerini yansıtıyordu. Müziği, Çukurova’nın melankolik havasını ve insanlarının ruhunu taşıdı.
Ferdi Tayfur’un İş Dünyasındaki Girişimleri
Ferdi Tayfur, müzik kariyerindeki başarısının yanı sıra iş dünyasına da adım attı. 1982 yılında “Ferdifon” plakçılık şirketini kurdu ve birçok başarılı işe imza attı. Ayrıca, Adana’da “Çeşme Lokantası” adında bir mekân açtı.
Unutulmaz Bir Miras
Ferdi Tayfur, hayatı boyunca 50’den fazla albüm yaparak birçok “Altın Plak” ödülüne layık görüldü. Arabesk müziğin en önemli isimlerinden biri olan sanatçı, milyonlarca insanın hayatına şarkılarıyla dokundu. Hayatı boyunca mücadelelerle geçen yaşamı, başarısının arkasındaki azmin en büyük göstergesiydi.
Çukurova’dan Gelen Bir Ses
Ferdi Tayfur’un hayatı, Çukurova’nın bereketli topraklarından çıkan bir sesin, tüm Türkiye’yi nasıl etkilediğinin bir örneğidir. Onun hikâyesi, yokluk içinden gelen bir çocuğun, azmi ve yeteneğiyle nasıl bir efsaneye dönüştüğünü anlatır.
Mekânın cennet olsun, güzel insan…(GHA)