Anamur’un Emirşah mahallesinde bulunan taş ocağına ulaşan yol güzergahının değiştirilmesini isteyen vatandaşlar, tarım alanlarının verimsizleştiğini ve oluşan tozun insan sağlığını tehdit ettiğini belirterek tepki gösterdiler.
Taş ocağının alanının genişletildiğini ve yeni açılan yolun mahkemelik olduğunu belirten vatandaşlar, mağdur olduklarını söylediler.
CHP MERSİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE MECLİSİ ÜYESİ VE ÇEVRE KOMİSYONU BAŞKANI ALİ İLHAN AYHAN:
“TAŞ OCAĞI YOLU VATANDAŞLARIMIZIN GÜNLÜK YAŞAMINI EZİYETE DÖNÜŞTÜRÜYOR”
CHP Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi Üyesi ve Çevre Komisyonu Başkanı Ali İlhan Ayhan, yaptığı açıklamada, taş ocağına ulaşım sağlanan yolun köyün içinden geçmesi nedeniyle hem tarım alanlarının zarar gördüğünü hem de insanların günlük yaşamını olumsuz etkilediğini belirterek, “Biz taş ocağı yolunun kesinlikle yaşam alanı ve tarım alanlarının içinden geçmesini istemiyoruz. Burada başta muz ve çilek olmak üzere avokado, zeytin ve mevsimlik sebzeler üretiliyor. Bu ürünlerin kalitesi düşüyor ve ciddi bir mağduriyet söz konusu oluyor. Vatandaşlarımızın günlük yaşamı eziyete dönüşüyor” dedi.
“ALTERNATİF YOL ÜRETMEK İÇİN YARDIMCI OLMAYA HAZIRIZ”
Hukuki mücadeleye destek verdiklerini de ifade eden Ayhan, şöyle devam etti:
“Bu yol vatandaşlarımızın sınırları içerisinden geçirilmiş ve davaya konu olmuş. Mahkeme bu yolu kapatmış. Sonrasında hukuku kendilerine uydurup başka bir aracı kullanarak bu yol tekrar alınmış ve açılmış. Biz vatandaşın lehine olan her şeyde onların yanındayız. Bu yolun bu şekliyle kullanılmaması için elimizden gelen mücadeleyi vereceğiz. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Bunu yaparken de mevcut şirketin alternatif güzergahı için yardımcı olmaya da hazırız. Köyümüzün içinden, üretim sahasının içinden geçmesin istiyoruz. Alternatif yol üretmek için de biz gerekli çalışmalara hazırız. Bunun için tüm yetkilileri göreve davet ediyoruz. Hukukta kulağımızı tersten göstererek, araya aracılar koyarak, farklı kanunlarla farklı kararlar çıkartarak çözüm olmaz. Bunlar ilerleyen günlerde daha farklı daha sert sorunlar çıkarır. Biz bu konunun çözümü için vatandaşlarımızın yanındayız ve mücadelemizi sürdüreceğiz.
“SON BİR YILDIR ANAMUR TALAN EDİLMEK İSTENİYOR”
Maalesef ülkemizdeki mevcut iktidardan da kaynaklı olarak ÇED raporlarının vasıfsızlaştırılması ve işlevsel olmayışı her geçen gün bu mağduriyetleri arttırıyor. Bugünlerde Anemurium Antik Kenti’ne dökülen betonu konuşuyoruz. Ondan önce Bozdoğan’daki jeotermali konuşuyorduk. Son bir yıldır Anamur talan edilmek isteniyor. Bizim el birliğiyle Anamur’a, köylerimize sahip çıkmamız lazım. Üretim sahalarımıza sahip çıkmamız lazım. Bu mağduriyeti gidermemiz lazım. 2024 yılında köylümüzü şu manzaradan kurtarmamız lazım.”
EMİRŞAH MUHTARI OSMAN KUZ:
“ZEYTİNİMİZİ ALAN YOK”
Emirşah Muhtarı Osman Kuz da eskiden topladıkları zeytini bahçede sattıklarını ancak şimdi kimsenin almadığını belirterek, “Zeytinyağı çıkarıyoruz, elimizde kalıyor. Çilek, avokado bahçelerimiz toz toprak içinde. Tarım bitiyor. Gelecek nesle bir şey bırakamayacağız. Çocuklarımızı yola bırakamıyoruz. Vatandaşlar haklı olarak sürekli şikayet ediyor” diye konuştu.
OVABAŞI MUHTARI GANİ İMDAT:
“YAŞAM ALANIMIZLA KİMSE UĞRAŞMASIN”
Ovabaşı Muhtarı Gani İmdat, sorunun taş ocağıyla sınırlı olmadığını ifade ederek, “Burada daha büyük bir sıkıntı var. Bir dolomit taşı ocağı açılması planlanıyor. Ovabaşı, Korucuk ve Güleç köylerini kapsıyor. Burası bizim için çok büyük tehlike arz ediyor. Eğer devlet bu ocağa izin verecekse önce bizi buradan kaldırsın, ondan sonra bu ocağı açsın. Bizim yaşam alanımızla kimse uğraşmasın. Biz yaşam alanımızın kirlenmesini istemiyoruz” diye konuştu.
KIZILALİLER MUHTARI PAKİZE AY:
“OCAKLARIN ZARARI VAR, FAYDASI YOK”
Kızılaliler Muhtarı Pakize Ay ise taş ocaklarının, mermer ocaklarının fayda yerine zarar verdiğini ifade ederek, şunları söyledi:
“Bizim mahalledeki taş ocağı en azından yaşam alanımıza uzak. Ama burada gördüm ki taş ocağı mahallenin içinde. Tozdan dolayı çiçek zamanı zeytin meyve tutmuyor, meyve kalitesi bozuluyor. Cevizler hastalanıp dökülüyor. Titreşimden dolayı yeni doğuran muz dalları kopuyor. Köyde yaşayan vatandaşlar zor durumda kalıyor. ÇED raporunu alıp geliyorlar. Muhtarlarımızın da eli kolu bağlanıyor. Korucuk’ta mermer ocağı açılmak isteniyor, Bozdoğan’da jeotermal açılmak isteniyor. Mahallemdeki taş ocağı yolunun değiştirilmesini istiyorum. Değişmezse biz de onun mücadelesini vereceğiz. Bu madenlerin, ocakların bize hiçbir faydası yok. Onun için karşıyız. Hep birlikte mücadeleyi sürdüreceğiz.”
EMİRŞAH MAHALLESİ SAKİNİ AYŞEGÜL BEYRE:
“TENCEREYE KOYACAK YAĞINIZ YOKSA PARA NEYE YARAR?”
Emirşah mahallesi sakinlerinden Ayşegül Beyre ise su kuyusundan su yerine çamur çıktığını belirterek, şunları söyledi:
“Kuyudan çıkan suyla içmeyi bırak, ayağını yıkayamazsın, çamur çıkıyor. Dinamiti patlatıyorlar, su kaynaklarımız zarar görüyor. Zeytin yok, zeytin yağı çıkaramıyoruz. Ağaçlarımız kuruyor, ben çocuğuma yarınlarda bir avokado ağacı bırakamayacak mıyım? Trilyon paranız olsa neye yarar tencereye koyup pişirebilir misiniz? Tencereye koyacak yağınız yoksa para neye yarar? Ekmek olmazsa parayla karnınızı doyurabilir misiniz? Susmayın, korkmayın. Ben halkım benden üstün kimse yok. Halktan üstün kimse yok, çocuklarımızın hakkını arayalım.”
CHP ANAMUR KADIN KOLLARI BAŞKANI ELVAN TÜFENK:
“BU İNSANLAR ÜRETMEZ İSE BİZ YOKUZ”
CHP Anamur Kadın Kolları Başkanı Elvan Tüfenk, mücadeleye destek verdiklerini belirterek, “Köydeki emekçilerimiz olmazsa açlıktan ölürüz. Bu insanlar üretmez ise biz yokuz. CHP Kadın Kolları olarak halkımızın ve çiftçilerimizin daima yanındayız. Bu mücadeleyi destekliyoruz” diye konuştu.